Belki sesiniz çok güzel, belki bir enstrüman çalma konusunda çok yeteneklisiniz, belki de kelimeler ile aranız çok iyi ve harika bir yazarsınız! Tüm yetenekler, kendinizi gerçekleştirmenizi sağlayarak dünyanızı güzelleştiriyor. Eğer yeteneğinizi keşfettiyseniz, ama yeteneğiniz olan dal ile ilgilenmek için çeşitli “engellerinizin” var olduğuna inanıyorsanız bir kez daha düşünmenizi tavsiye ederiz. Çünkü aslında engel olarak görülen hiçbir şey, söz konusu bir amacı gerçekleştirmekse engel değil! Bunu en iyi kanıtlayanlar ise dünyaca ünlü engelli müzisyenler! Şimdi, o engel tanımayan müzisyenlerden bazılarını tanımaya ne dersiniz?
Beethoven
Beethoven… Kulakları duymayan bir müzisyen olmasına rağmen bir müzik dehası… Ama buna rağmen “Beethoven” dendiğinde herkesin aklına engeli değil, yeteneği ve ürettiği eserler geliyor.
5 yaşından itibaren yoğun bir şekilde müzik dersleri almaya başlayan ve halka açık ilk konserini 1778’de, henüz 7 yaşında bir çocukken veren Ludwig van Beethoven, klasik akımdan romantik akıma geçişe en çok katkı sağlayan müzisyenlerden biri. 1798 yılında duyma sorunları yaşamaya başlayan ve 46 yaşında da tamamen sağır olan Beethoven için bestelediği eserleri duyamamak engel oluşturmadı. Hatta en bilinen eserlerinden biri olan 9. Senfoni’yi sağır olduğu dönemde besteledi. İşitme engelli müzisyenler arasında en çok bilinen isimlerden biri olan Beethoven, duyamadığı ama hissedebildiği notalar sayesinde ölümüne kadar engel tanımamaya ve üretmeye devam etti.
Rick Allen
Bateri çalmak hem zihninizi aynı anda birkaç parçaya bölmenizi hem de güçlü bir fiziksel kondisyona sahip olmanızı gerektiren bir eylem. Peki, engelsiz olan pek çok insanın bile çekinerek yaklaştığı bu enstrümanı tek kolla çaldığınızı düşünebiliyor musunuz?
Rick Allen tek kolla bateri çalmayı sadece düşünmekle kalmayan, bunu gerçekleştiren bir isim. Engelli olmasına rağmen mesleğini bırakmayan, sınırları kaldıran başarılı bir davulcu. 1980’lerin önemli rock gruplarından biri kabul edilen Def Leppard’ın bateristi olan Rich Allen, 1984 yılında 21 yaşındayken geçirdiği trafik kazası nedeniyle sol kolunu kaybetti. Fakat kolunu kaybetmesi, 9 yaşından beri tutkuyla bağlı olduğu müziğe ve baterisine küsmesine değil, aksine ona daha çok tutunmasına neden oldu. Kaza sonrasında yoğun bir şekilde, onun için üretilen özel davuluyla (trampete sol ayağındaki pedal sayesinde vurabiliyor) çalışan Rick Allen, sahneye döndüğünde neredeyse eskisi kadar başarılı bir şekilde kariyerine devam etti.
Ray Charles
3 ya da 4 yaşında piyano dersleri almaya başladığı düşünülen Ray Charles’ın görme sorunu 5 yaşında başladı. Glokom hastalığı nedeniyle öncelikle görme kalitesinde yavaş yavaş düşüş yaşadı ve 7 yaşında ise tamamen görme engelli oldu. Fakat ne olursa olsun, müzik aşkı onu güçlü kıldı, dünyanın en ünlü ve başarılı müzisyenlerinden biri oldu. Kendisi müziğe olan tutkusunu şöyle açıklıyor: “Müzik benim için yeme ya da içmeye olan ihtiyaç gibi.”
Blues müziğin efsanelerinden biri, dünyaca ünlü bir piyanist ve müzik dünyasında “Deha” olarak adlandırılan bir isim… Böyle anlattığımızda gözünüzde “engeli” olmayan bir isim canlanıyor olabilir; ama biz görme engelli yabancı sanatçılar arasında en bilinen müzisyenlerden birinden, Ray Charles’tan bahsediyoruz.
Stevie Wonder
Prematüre bebek olarak dünyaya geldiği için doğuştan görme engelli olan, ama bunu bir engel kabul etmeyip en çok Grammy Ödülü kazanan müzisyenlerden biri Stevie Wonder! Müziğin efsanelerinden biri olarak kabul edilen kör müzisyen, ilk profesyonel kaydını 11 yaşında yaptı. I Just Called to Say I Love You, Sir Duke, Signed, Sealed, Delivered (I’m Yours) gibi kült şarkılara imza atan sanatçı, 25 Grammy Ödülü ve aynı zamanda 74 Grammy Ödülü Adaylığı ile de başarısını kanıtladı!
Tony Iommi
Gitar çalarken en ihtiyaç duyulan yardımcılar bir el ve parmaklar, değil mi? Peki ya iki parmağın ucu bir kaza sonucunda kaybedilirse ve siz buna rağmen müzik dünyasına yepyeni bir gitar çalma akımı getirirseniz? İmkânsız değil; İngiliz gitarist Tony Iommi’nin yaptığı tam olarak bu!
12 ya da 13 yaşlarında gitar çalmaya başladığı düşünülen Tony Iommi, ergenlik döneminde çalıştığı metal fabrikasındaki pres makinesine parmaklarını kaptırdığında sağ elinin orta ve yüzük parmağını kaybetti. Gitar çalmaya devam edebilmek için gitarı sol elle çalmayı denese de bu konuda istediği başarıyı yakalaması o kadar kolay değildi. O da plastik bir şişeden kendine protez parmak başlıkları yarattı. Sonrasında profesyonel protez parmak uçlarıyla gitar çalmaya devam eden Black Sabbath grubunun kurucusu Tony Iommi, heavy metal türünde pek çok ismi etkilemeyi başaran bir isim haline geldi.
Teddy Pendergrass
1970’li yılların başından itibaren başarılı bir müzisyen olan Teddy Pendergrass 1982 yılında geçirdiği trafik kazasında omuriliğinden yaralanıp felç kaldı. Fakat bu onu ne müzikten ne de sahnelerden uzak bırakabildi. Sahip olduğu yeteneğin peşinden gidip müzik yapmaya devam eden Teddy Pendergrass, ABD’deki engellilerin yaşam şartlarının iyileştirilmesi için yaptığı çalışmalarla da dikkatleri üzerine çekti.
Bonus: Aşık Veysel – Veysel Şatıroğlu
Belki saydığımız isimler gibi dünyaca ünlü bir müzisyen değil, ama Aşık Veysel’den de söz etmezsek olmazdı. Küçük yaşta geçirdiği çiçek hastalığı nedeniyle kör olan Veysel Şatıroğlu, yalın dili ve usta saz çalımıyla âşık geleneğinin son temsilcilerinden biri oldu. Pek çok eseri farklı müzisyenler tarafından yorumlanan Âşık Veysel, küçük yaşta görme yeteneğini kaybetse de üreterek hayata devam etme yolunda bir idol oldu.
Engel tanımamak hayalleri mümkün kılabilir!