Hepimiz Alpay Erdem’i karikatürist ve komedyen olarak tanıyoruz. Çizdiği karikatürler, yazdığı yazılar ve stand-up gösterileri ile yüzümüzü güldüren Alpay Erdem’in pek çok kişinin hayatında yeri vardır, tahmin edebiliyoruz. Fakat Alpay Erdem’in bugün olduğu yere nasıl geldiğini hiç merak ettiniz mi? İşte; bu bambaşka hikâye, Alpay Erdem ile DüşleYaşa video serisinde buluşmamızı sağladı!
Her Şey Bir Hayalle Başladı
Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde futbolla ilgilenen, hatta Sanatçılar Futbol Takımı sayesinde hâlâ futbol oynayan Alpay Erdem’in küçükken pek çok hayali varmış. Mesela yeni Maradona olmak bunlardan biri! Yıllar geçince ve kendisi müziğe merak sarıp arkadaşlarıyla müzik grubu kurduğunda ise hayalleri “The Beatles olmak” yolunda yön değişmiş. Şimdi ise o hayallerini gülerek hatırlıyor; “Kendin ol işte.” diyor o zamanki Alpay’a.
Tabii yıllar geçtiğinde hayallerin de ayakları yere basmaya başlamış. Lise ve üniversite dönemlerinde, gazete ve dergilerdeki karikatürlere saatlerce baktığını ve bu aşkın hâlâ devam ettiğini söylüyor. 1998 yılında, jeofizik mühendisliği okuduğu sırada, Leman Dergisi’ni aramış ve karikatürleri olduğunu söylemiş. Asıl macera ise bundan sonra başlıyor.
Düşlenen Hayata Aralanan Kapı
Amatörlük dönemi iki yıl süren ve bu dönemde çok çalıştığını belirten Alpay Erdem’in tutkusu ise çizdiği karikatürlerden belli. Kendisi, amatörlük yıllarında her hafta 20-30 karikatür çiziyormuş ve bu çizimlerin bazen biri yayımlanıyor, bazen de hiçbiri okuyucu ile buluşamıyormuş. Ama o asla pes etmemiş ve aynada kendine bakıp “Sen kimsin?” diye sorduğa soruya zamanla “Sen karikatürist olmak isteyen birisin.” diye cevap vermeye başlamış. Çalışmaları sonuç verdiğinde, yani düşlerine ulaştığında ise tahmin edebileceğiniz gibi sorduğu bu sorunun cevabı “Ben bir karikatüristim!” olmuş.
Sahneye Çıkışın Hikâyesi
Hangi yola girerseniz girin, ilk adımı atmanızı sağlayan bir hayaldir! Son yıllarda stand-up gösterileri ile de adından sık sık söz ettiren Alpay Erdem’in sahneye çıkışı da bir hayalle başlıyor. Anlattığı hikâyelerin arkadaşlarını çok güldürdüğünü fark eden Alpay Erdem, stand-up yapmak istiyor, ama bu hayalini gerçekleştirmesi zaman alıyor. Zaman geçip ilk stand-up gösterisini yapacağı zaman ise dergideki köşesinde gösterisi olduğunu yazıyor ve biletler hemen tükeniyor! Alpay Erdem o gün bugündür sahnede!
Hayal Etmek, Üretmek ve Başarmak
Üretmenin çok önemli, hatta aileye kalacak manevi bir miras olduğunu belirten Alpay Erdem’in karikatürist olması, bahsettiğimiz gibi çok da kolay olmuyor. Ama kendisi çok çalışıp hayaline tutku ile bağlanarak düşünü gerçek kılıyor. Üniversitede okurken ve profesyonel bir karikatürist olmuşken bile yakın çevresi tarafından yeni insanlara “mühendis” olarak tanıtıldığını belirten Alpay Erdem, “Sanatla uğraşanlar hep çevresindekilerle mücadele etmek zorunda kalıyor.” diyor.
Hayatta hiçbir şeyin kolay olmadığını, ama çok çalışmanın finalde mutluluk olarak döndüğünü söylüyor Erdem. Düşleri yaşamak için ise sırrı belli: “Hayal etmek, mücadele etmek, ‘Ben başaracağım.’ demek.”
Alpay Erdem, hayatı mutlu yaşamanın en büyük sorumluluğumuz olduğunu söylüyor. Mutluluğun sırrı ise elbette ki hayallerin peşinde koşmak… Hatta bu yolculuğu kendisi şöyle anlatıyor:
“Herkesin kendini ileri taşıyabileceği bir hayali vardır. Herkes onun peşinden koşmalı. Hayalin peşinden koşmak, hayale ulaşmaktan bile daha eğlenceli.”
Hayalleri Gerçekleştirmenin Sırrı Pes Etmemek
Hepimiz hayal kuruyoruz. Bu nedenle Alpay Erdem’in yaşadıkları aslında hepimize tanıdık geldi! Hayal etmek, onun için çalışmak, bazen hayal kırıklığına uğramak, ama sonunda düşlenilen hayatı yaşamak… Düşlediğiniz hayat için çalışmaya devam edin. Sizin de ilham verici bir hikâyeniz olacağına eminiz!