Her yıl 4 Ekim’de Hayvanları Koruma Günü kutlanıyor. Bu özel günde hayvan haklarına yönelik farkındalık çalışmaları ile hayvanların daha iyi şartlarda yaşaması için neler yapılması gerektiği tartışılıyor. Yani bu özel gün sadece kutlanması gereken bir günden öte bireysel olarak insanların ve devletlerin hayvanları korumak, hayvanlara daha iyi yaşam standartları sağlamak için yapması gerekenleri belirlemek ve tüm sene boyunca uygulamak için bir başlangıç. Peki, Hayvanları Koruma Günü ne zaman ortaya çıktı?
O halde gelin, bu önemli günün tarihini, hayvan haklarına yönelik hem dünyada hem de Türkiye’de yapılan çalışmaları öğrenmeye başlayalım.
Hayvanları Koruma Günü Nasıl Ortaya Çıktı?
Bu özel günün temelleri, 1822 yılında İngiltere’de kurulan Hayvanları Koruma Birliği ile atılmış. Bu birliğin amacı ise dünyada bir arada yaşadığımız tüm hayvan dostlarımızın daha iyi şartlarda beslenmesi ve korunması için çalışmalar yapmak. Daha sonrasında dünyanın farklı yerlerinde de bu amaçla birlikler kurulmuş ve tüm birliklerin bir araya gelmesi ile Hayvan Hakları Federasyonu oluşturulmuş. Dünyada hayvanların neslinin tükenmesi sorununa dikkat çekmek için de federasyon, 4 Ekim’i Dünya Hayvanları Koruma Günü ilan etmiş.
Tabii ki Hayvan Hakları Federasyonu’nun kurulması, hayvan hakları konusunda bireyleri ve devletleri bilinçlendirmek için atılan önemli bir adım olsa da federasyona katılan ülkelerle sınırlı bir çerçevede çalışmalar yapılmış. Hayvan haklarının tüm dünyaya yayılması ise 15 Ekim 1978’de, Paris’te UNESCO tarafından ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ile sağlanmış.
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi Nedir?
UNESCO tarafından ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi, hayvan haklarına ve hayvanların korunmasına yönelik ilk uluslararası sözleşme olmasından dolayı oldukça önemli. Bu bildirgeden sonra devletler, hayvan hakları ile ilgili yasa düzenlemelerine giderken Hayvanları Koruma Günü de küresel bir nitelik kazandı.
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ile hayvanların da tıpkı insanlar gibi yaşam hakkının olduğu ve hayvanlara yapılan her türlü kötü muamelenin engellenmesi gerektiği kabul edildi. Hayvanların yaşam haklarını ve doğal denge içinde yaşam alanlarını korumak için yapılması gerekenler, bildirgede yer alan 14 madde ile açıklanıyor. Hayvan hakları konusunda küresel bir bilinç oluşturan Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin maddeleri ise şu şekilde:
- Bütün hayvanlar, bu yaşamda eşit doğar ve aynı var olma hakkına sahiptir.
- Hayvanlar, saygı görme hakkına sahiptir. Dünya üzerinden yaşayan diğer bir canlı türü olan insan, hayvanları yok edemez ve sömüremez.
- Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, hayvanlara acımasız ve zalimce bir eylemde bulunulamaz. Eğer hayvanın yaşamına son verilmesi gerekiyorsa bu eylem, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
- Yabani hayvanların kendi özel doğal çevrelerinde yaşama hakları vardır. Eğitim amaçlı bile olsa hiçbir yabani hayvan, ekosisteminden alıkonulamaz ve hayvanın özgürlükleri kısıtlanamaz.
- İnsanların çevresinde yaşayan hayvanların da türüne uygun yaşam koşullarında ve özgürce yaşama hakkı bulunur.
- İnsanlar, yanlarına aldıkları hayvanlara ömür uzunlukları boyunca bakmakla yükümlüdür. Hayvanlar terk edilemez ve bırakılamaz.
- İşlerde çalıştırılan hayvanların iş süresi ve yoğunluğu sınırlandırılmalıdır. Hayvanların güçlerini artıracak özel beslenme ve dinlenme şartları sağlanmalıdır.
- Tıbbi, bilimsel, ticari veya başka amaçlarla hayvana psikolojik ve fiziki açıdan acı çektiren deneyler yapmak, hayvan haklarına aykırıdır.
- Hayvanın bakımı üstlenildiyse bakımı üstlenen kişiler tarafından hayvanın bakım, barınma, beslenme ve taşınma gibi ihtiyaçları karşılanmalıdır.
- Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz. Hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan her türlü gösteri, hayvan onuruna aykırıdır.
- Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın yaşamına son verilmesi, yaşama karşı suçtur.
- Çok sayıda yabani hayvanın yaşamına son verilmesi amacıyla yapılan her türlü davranış suçtur.
- Hayvanlara kötü muamele yapan ve yaşamına kasteden şiddet sahneleri, sinema ve televizyonlarda yasaklanmalıdır.
- Hayvanları koruma ve savunma kuralları için devletler çalışmalar yapmalı, hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.
Bildirgenin maddelerinden de anlaşıldığı gibi hayvan hakları konusunda bilinçlenmek ve insanların hayvanlara iyi davranmalarını sağlamak, aslında hayvanları korumak için yapılması gereken temel uygulama.
Dünyada Hayvan Hakları
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ile tüm dünyada hayvan hakları ile ilgili bilinçlendirme çalışmalarının ve yasal düzenlemelerin hız kazandığı kesin. Hayvan hakları ile ilgili düzenleme yapmayan ülkeler bu konuda adım atmaya başlarken hayvanları koruma konusunda öncü olan ülkeler de yasalarını detaylandırmaya devam ediyor.
Dünyada hayvan hakları konusunda detaylı düzenlemeler yapan ülkelerden biri de İngiltere. İngiltere’de evcil hayvanların korunması, hayvanat bahçeleri gibi işletmelerin düzenlenmesi, petshop açma gibi pek çok konuda yasal düzenlemeler bulunuyor. Aynı şekilde Avusturya ve İsviçre’de de hayvan haklarına yönelik düzenlemeler oldukça ayrıntılı. Tüm bu ülkelerin ortak noktası ise yasalar kapsamında hayvanları insanlarla eşdeğer olarak kabul etmesi. Böylece insan haklarını korumak için yapılan düzenlemeler gibi hayvan hakları için de ayrıntılı düzenlemeler yapılıyor.
Tabii ki bazı ülkelerde hayvan hakları bilinci daha yüksek ve yapılan düzenlemeler daha fazla olsa da bu canlıların geleceği için yeterli değil. WWF 2022 Yaşayan Gezegen Raporu’na göre dünyadaki biyolojik çeşitliliğin 1970’den bu yana %69 oranında azaldığı belirtiliyor. Yani dünyada yaşayan pek çok hayvan yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Türkiye’de Hayvan Hakları
Dünyada tüm bu gelişmeler olurken peki, Türkiye’de hayvan hakları ile ilgili neler oluyor? Türkiye’nin hayvan hakları çalışmaları da Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ile başlıyor. Bildirgeye imza atan Türkiye’de de hayvan haklarının korunmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılarak 2004 yılında 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yürürlüğe girdi. Bu kanunla hayvanların iyi ve uygun muamele görmesi temin edilerek hayvanların korunması sağlanıyor.
Ancak kanunun ilk düzenlemesinde hayvanlara yönelik işlenen suçlar, Kabahatler Kanunu kapsamında yer alıyordu. Bu yüzden suçu işleyen kişilere sadece idari para cezası kesilebiliyordu. Tabii ki para cezası, hayvanları korumak için yeterli bir yaptırım değil. Bu nedenle 2021 yılında kanunda değişiklik yapılarak hayvanlara yönelik suçlar da Türk Ceza Kanunu kapsamına alındı. Böylelikle artık hayvanlara yönelik işlenen suçlarda da hapis cezası gibi daha ciddi yaptırımlar bulunuyor.
Ancak biliyoruz ki yasal düzenlemeler dışında insanların da hayvanlara karşı sorumlulukları büyük. Herkesin bu konuda daha bilinçli ve duyarlı olması şart. Öncelikle çevremizdeki hayvanlardan başlayarak onların bakım, beslenme ve daha iyi standartlarda yaşama haklarına sahip olmaları için elimizden geleni yapmalıyız. Bir canlıya yuva olduysak onu bırakmamak ve bakımını doğru bir şekilde yapabilmek oldukça önemli. “Peki, ne yapmalıyım?” diye merak ediyorsanız “Evcil Hayvan Bakım Rehberi” yazımızı okuyabilirsiniz.
Tabii ki hayvanları korumak için yapabileceklerimiz sadece evcil hayvanlarımız ile sınırlı değil. Sokaktaki canları da unutmayın. Özellikle kış mevsimin zorlu şartlarında onların hepimizin desteğine ihtiyacı var. Sokak hayvanları için yapılması gerekenleri öğrenmek için “Kışın Sokak Hayvanları İçin Neler Yapılabilir?” yazımızı okuyabilirsiniz.
MAPFRE Sigorta