Her yıl çeşitli organizasyonlar tarafından yapılan araştırmalar kapsamında; sağlık hizmetleri, güvenlik, kültürel faaliyetler, hava kirliliği, ulaşım ve eğitim gibi 30 farklı kriterin değerlendirilmesiyle, yaşam kalitesi en yüksek şehirler belirleniyor. 200’den fazla şehrin kıyaslandığı bu listenin üst sıralarındaki şehirler, hepimizin hayal ettiği yaşam standartlarını çoktan yakalamış bile. Örnek verecek olursak, bisiklet kullanımının yaygın olması o şehirde yaşanılabilir puanın yüksek olmasının bir göstergesi. İnsanların ulaşım konusunda hem en az süreyi harcatan hem de çevreye duyarlı bir ulaşım şekli olan bisiklet özellikle İskandinavya’da çok yaygın. İnsanlar işlerine hava soğuk olsa bile bisikletle gitmeyi tercih ediyor. Ayrıca, ekonomik olarak kişilerin çalıştığı iş ne olursa olsun sosyal hayatlarında benzer aktiviteleri yapabiliyor olması en önemli diğer bir kriter.
Bu yazımızda dünyanın farklı bölgelerinde yer alan, yaşam kalitesi en yüksek dört farklı şehirden bahsedeceğiz.
Kopenhag
Danimarka’nın başkenti Kopenhag, İskandinavya bölgesinde kendine özgü yaşam tarzıyla dikkat çekiyor. İskandinavya’nın Avrupa’dan farklı görülmesi, kuzeyde yaşayan yerel insanların sade ve kaliteli bir yaşamı tercih etmesinden kaynaklanıyor. Kopenhag hem İskandinav kültürünü yansıtıyor hem de Avrupa ile İskandinavya arasında bir köprü görevi görüyor. “Hygge”(Danimarkalıların Mutluluk Sırrı) kavramının da buradan çıkması Kopenhag’ı yaşam kalitesi en yüksek şehirler listesinde daima üst sıralarda tutuyor. “Hygge” mutlu olma sanatı olarak adlandırılıyor. Kışın cam kenarında sıcak bir kahve ile yağmuru izlemek, hafta sonu evde film seansları yapmak, iş çıkışı arkadaşlarınızla buluşmak gibi basit ama yapmaktan keyif aldığınız aktiviteler sizin Hyggeniz oluyor. Yolunuz Kopenhag’a düşerse, Tivoli Bahçeleri’ni, en ünlü caddesi Stroget ve Nyhavn limanını da görmeden dönmemenizi öneririz.
Vancouver
Kuzey Amerika ülkesi Kanada’nın üçüncü büyük şehri Vancouver, farklı etnik grupların yaşadığı ve güvenlik probleminin minimum seviyede olduğu bir şehir. Bu yüzden her zaman listenin üst sıralarında yer alıyor. Sanılanın aksine, yılda maksimum 15 gün karlı olan Vancouver, ılıman bir iklime sahip olduğundan dolayı burada yaşamak isteyen kişiler için de cezbedici oluyor. Zira, Kanada birçok kişi tarafından soğuk ve karlı bir ülke olarak biliniyor. Vancouver özgürlükçü bir kent olmasından dolayı da yerel insanlar tarafından çok seviliyor. Şehrin yönetim şekli aldığı her kararda daima topluluğun yararına olması gerektiği yönündedir ve devletin temel ilkesi insanların yaşam kalitesini arttırmak olarak benimsenmiştir. Vancouver’da yaşam kalitesini arttıran en önemli etkenlerden biri de doğa.
Capilano Asma Köprüsü, Vancouver’a gittiğinizde kesinlikle görmeniz gereken bir doğal park. Sadece köprü olması değil, atmosferi de çok egzotik olan Capilano, maviye ve yeşile doyacağınız eşsiz bir deneyim sunuyor.
Melbourne
Okyanusya bölgesindeki Avustralya’nın ikinci büyük şehri olan Melbourne, sakin ve kaliteli yaşam anlayışıyla dikkat çekiyor. Son yıllarda dünyanın yaşanılabilir en iyi 10 şehri listesinde bir numara olan Melbourne’un kelime anlamı “değirmen suyu”. Avustralya’nın kültür merkezi olarak anılan Melbourne, sportif aktiviteler ve sanatsal çalışmalarla da ön plana çıkıyor. 4 milyonu aşan nüfusuyla, Avustralya’nın ilk başkenti ve ülkenin de ikinci büyük şehri. İngilizlerin milli sporu kriket, Formula 1 ve tenis bu bölgede en çok takip edilen sporlar arasında. Avustralya’ya seyahat etmeyi düşünüyorsanız Melbourne Kriket Sahası’nda yerel takımların birbiriyle oynayacağı bir spor müsabakasını, Formula 1 yarışını veya Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nı yerinde takip edebilirsiniz.
Viyana
Avrupa kıtasında yaşanabilir şehirler listesinde daima en üst sıralarda bulunan Viyana, yüksek standartlardaki yaşam kalitesi ile biliniyor. 2 milyon kişinin yaşadığı Avusturya’nın başkenti Viyana; tarihi, ihtişamlı müzeleri ve mimari yapısıyla ziyaret edenleri kendine hayran bırakıyor. Tarihte önemli bir konuma sahip olmasından dolayı da Avrupa’da kültür gezileri dendiğinde akla ilk gelen şehirlerden biri. Tarih, sanat ile birleştiğinde ise ortaya klasik müzik ve opera çıkıyor. Viyana’da sanat her şeyden önce geliyor. Özellikle opera Viyanalılar tarafından en çok tercih edilen etkinliktir. Orta Avrupa’ya seyahat planlarınız varsa, programınıza Viyana’yı eklemenizi ve tarihi bir binada opera izlemenizi tavsiye ederiz.