Teknoloji, yürümeyi yeni öğrenen bir bebeğin hevesiyle dur durak bilmeden gelişmeye devam ediyor. Hal böyle olunca teknolojik gelişmelerin ve değişimin etkisini; sosyal ilişkilerimizden gelenek ve göreneklerimize kadar, günlük yaşantımızın her alanında hissedebiliyoruz.
Okul öncesi hazırlık dönemi de gelişen teknoloji ile evrim geçirdi. Peki tüm bu değişim öncesi ne gibi hazırlıklar yapılırdı, bugün neler yapılıyor bir bakalım: ?✏
Önlükler ??
Okullarda tek tip kıyafet uygulamasının kökleri 1930’lu yıllara kadar uzanıyor. O yıllarda, ilkokul öğrencilerine siyah önlük giymek zorunlu tutulmuş ve senelerce bu uygulama yürürlükte kalmıştı. 1991 senesine gelindiğinde, okul bahçelerini mavi önlüklü çocuklar doldurmaya başlamış ve birkaç sene içerisinde siyah önlükler tamamen tedavülden kalkmıştı. Evde kolalanıp beyazlatılmış yakalar, önlüklerin vazgeçilmez tamamlayıcısıydı. Bahçede saklambaç oynarken ya da lastik atlarken yakanızın düğmesi ya da önlüğünüzün kuşağı kopsa da oyuna ara vermezdiniz. Günümüzde devlet okulları halen mavi önlük uygulamasına devam etse de özel okullarda bu uygulamaya rastlamıyoruz. Özel okullar ya kendi üniformalarını yaptırıyor ya da birçoğu serbest kıyafet yönetmeliğine geçmiş durumda.
Ansiklopediler ?
Bir zamanlar neredeyse her evde, gazete kuponu biriktirerek alınmış ansiklopediler bulunurdu. Artık internet sayesinde bilgiye erişimimiz çok daha kolay olsa da eski kitap kokusu eşliğinde, ansiklopedileri karıştırarak bilginin peşinde koşmanın tadı apayrıydı. Ödevlerden bahsetmişken şunu da hatırlatalım, eskiden ödevleri bugünkü gibi internet aracılığıyla değil de 1.44MB’lık disketlere kaydederek teslim ederdiniz. Bugünse çocuklarınız 5 yaşından itibaren kodlama dersi öğreniyor ve yaklaşık 1 sene içinde kendi yaş grupları için yazılmış özel programlar sayesinde kendi web sayfasını açabilecek düzeye geliyor.
Çocuk Kitapları ?
Okuma ve yazmayı, ilkokul öğretmeniniz ve onun hazırladığı ‘’okuma fişleri’’ sayesinde öğrendikten sonra, yeni bir şeyler okumak için pek hevesliydiniz. Neyse ki, ‘Ayşegül’ ve ‘Cin Ali’ ne zaman isterseniz yanınızdaydı. ‘Ayşegül’ kitap serisinin çizimleri o kadar gerçekçi, kurgusu da o kadar sürükleyiciydi ki, kendinizi her an bambaşka bir dünyanın içinde bulabilirdiniz. Bugün çoğu okulda öğrenciler, okul web sayfaları üzerinden PDF formatında kitaplarını indiriyor ve tablet ya da bilgisayarlar üzerinden derslerini takip edebiliyorlar. Günümüzde etrafınıza baktığınızda kitap okuyan bir çocuk görmek oldukça zorlaştı. Neredeyse tüm çocuklar iPad’leriyle bütünleşmiş durumda.
Kalem ve defterler
Eski dönemlerde kurşun kalemden uçlu kaleme geçiş bile önemli bir mihenk taşı gibi görülürken artık, ‘Akıllı Sınıf’lar sayesinde öğrenciler son teknolojilerle donatılmış ortamlarda öğrenim görüyor. ‘Akıllı Tahta’ya bilgisayarlarını bağladıkları sınıflarda ne kaleme ne deftere ihtiyaç duymadan derse katılım gösterebiliyorlar.
Kaplama kağıtları ve etiketler ?
Okul alışverişlerinin vazgeçilmez bir eğlencesiydi kitap kabı seçmek. Zevkinize hitap eden, sizi yansıtan kitap kabını bulmak çok önemliydi. Kaplama işi tamamlandıktan sonra, muhtemelen favori kahramanınızın süslediği etiketler kitabın üzerine güzelce yapıştırılır, üstüne de adınız yazıldı mı artık yeni döneme tamamen hazır sayılırdınız. Kitap kullanımının azalmasıyla, günümüzde kaplama kağıtları ve etiketler de kaybolmaya yüz tutmuş durumda.
Kokulu Silgiler ?
Yıllar önceki kırtasiye rafları, şimdikilere onlarca kıyasla neredeyse boş sayılırdı. Pek fazla çeşidin bulunmadığı o günlerde, sınıftaki çoğu öğrenci pembe veya yeşil renkte, üzerinde bir arı resmi bulunan kokulu silgilere sahipti. Hatta bu silgiler öylesine yaygındı ki sınıfta başkasınınki ile karışıp kaybolmasın diye; silginin ortasından bir delik açılarak, ip geçirilir ve boyunda taşınırdı. Şimdi bir araştırma başlatsak ve kaç kişinin evinde silgi var diye sorsak, çıkacak sayının azlığı hepimizi şaşırtır şüphesiz. Her şey değişirken, silgilerimize de veda ettik desek doğru olur.
Kara tahtaya tebeşirle yazı yazmanın yerini akıllı tahtalara bıraktığı yıllar içinde birçok şeyin değiştiği kuşkusuz. Bu yazımızın sizleri geçmiş günlere götürerek, eski zamanları sıcacık bir tebessümle hatırlatmış olmasını dileriz!